12 Aralık 2011 Pazartesi

29

“Mesela bizde 29 harf var” diye bir cümle kuruyor amca. Konuşmanın başını kaçırdığım için, amcanın neden bu duruma dikkat çekme gereği duyduğu konusunda bir fikrim yok. Herkes tarafından bilinen gerçeklerin, bazı insanlar tarafından esrarengiz bir şekilde söylenmesi ve sanki bunun altında normal insanların akıl sır erdiremeyeceği bir şeylerin olduğunu ima edilmesi, bütün dikkatleri bir anda konuşmacının üzerine çekebiliyor. İşimi gücümü bırakıp amcayı dinlemeye başlıyorum. 29 harf üzerinden hangi sıkıntılara parmak basacak, merak içindeyim.

“Her ülkede 32 harf var, bir tek bizde 29” diyerek araştırmacı bir kişiliğe sahip olduğunu göstermek istiyormuş gibi davranıyor. Fakat, ya bir-iki bilgi edinip bunu bütün dünya için genelleme gibi bir alışkanlığı var ya da dünya üzerindeki tüm dillerde 32 harf olan bir ütopya var kafasında. Oradan buradan sallayarak çeşitli çıkarımlar da yapmak istiyor olabilir. Amca, işi ilerleterek “Tüm ülkelerde 16 şehir var, bizde 82; her ülkenin 7 tane başbakanı var, bizde sadece 1” dese, hiç şaşırmayacağım ve şikayet ettiği tüm bu konular için gereken yapılsın diye harekete geçmenin iç de garipsenmeyeceği bir hava yaratıyor. Konuşmasını yarıda bırakıp bana dönerek “Herkes Fenerbahçeli, bir gerizekalı sensin, Beşiktaşlı olan” bile diyebilecek kadar istatistik biliminin piri olmuş ve ulaştığı sonuçların %100 doğru olduğuna inanacakmış gibi tavırlar içersinde.

“Alfabede bir harf artınca 15000-20000 kelime artıyor” gibi bir tespit daha koyuyor ortaya. “Oha!” diye tepki veriyorum içimden. Böyle bir sonuca nasıl vardığını düşünüyorum. Kendi kendine bir harf uydurup yeni kelimeler türetti ve bu kelimelerin sayısını 20000 olarak mı buldu acaba? Yoksa alfabede olan herhangi bir harfi atarak, o harf olmadan kaç kelime anlamını yitiriyor, onları mı saydı? Neresinden bakarsanız bakın, özürlüce bir yaklaşım gibi durmakta ama adam kendinden o kadar emin gözüküyor ki, insanın boş vakitlerinde 3-4 harf uydurup kendi dilinin gelişmesine katkıda blunası geliyor.

Türkçe’de W ve X harflerinin olmaması amcanın canını fazla sıkmışa benziyor; Türkçe konuşurken W ve X kullanamadığımızı belirtirken, bir insanoğlunun takınabileceği en hüzünlü havayı yakalıyor. W ve X’in bir insanın hayatında bu kadar önem arz ettiğini görmek ilginç. İlkokuldayken de İngiliz alfabesini ilk defa gören bir öğrenciden “Aaa W da var” diye bir tepki duymuştum. İnsanımız, W harfine inanılmaz bir değer veriyor galiba; W insan olsa, şımarık, hatta küstah çocuğu olabilirdi ailesinin.

Osmanlıca’da 38 harf olduğunu söylerken de geçmişe özlem duyan bir insanın ruh halini en güzel şekilde yansıtıyor. “Keşke hiç değişmeseydi alfabe” derken; insanın, amcanın boynuna atlayarak, kendisini teselli edesi geliyor. “Dokunsan ağlayacak” kavramı amcada can buluyor resmen. Ortam hüzne boğuldu ve elimden hiçbir şey gelmiyor, bu durumu düzeltebilmek için. Şebeklik yapmanın da sırası değil tabii ki, amca bu kadar hüzünlüyken. Üzüntüye saygı duyulmalı. O yüzden başımı eğiyorum önüme doğru. Amcanın hüznüne en fazla bu şekilde ortak olabilirim. Umarım hüznünü paylaştığım için biraz olsun kendini rahat hissedebilmiştir.

Biraz bu şekilde kaldıktan sonra, kafamı kaldırıp amcanın son halini görmek istiyorum. Amca hırs dolu, amca gerilmiş. Ve en güzel cümlesini de sona saklamış: Atatürk şu alfabeyi kuralı 100 sene oldu, ne tembel milletiz, bir tane harf ekleyemedik üzerine…

Tabii ki bundan sonra diyecek bir şey yok. Amca düşünce olayında zirve yaptığı için saygı duyarım kendisine. “Neden harf ekleyemiyoruz lan biz bu alfabeye?” diye düşünüp bir sonuca varabilsem keşke. Ama kulağıma gelen müzik, konsantrasyonumu bozuyor. “Aa bi dakika, kim bu şarkıyı göndermişti benim profilime ya!” diye düşüncelere dalarak konudan iyice uzaklaşıyorum hatta. Şarkıyı kimin gönderdiğini bulunca da, tabii üzerinden aylar geçmiş, pek kolay olmuyor hatırlamak, şarkının İngilizce olduğunu fark ediyorum, şarkıyı gönderenle dil arasında ne gibi bir bağlantı kurdu beynim, bilmiyorum tabii ki. İngilizce’den de, İngiliz alfabesinin 26 harften oluştuğu gerçeğine varıyorum. Şimdi, amcanın peşinden koşup, “Hani bütün alfabeler 32 harfti! İngilizce ne o zaman!” diye bağırmak gibi bir hedefim var. Amca yıkılacak. Hehe…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder