3 Şubat 2012 Cuma

Sürpriz

Saatlerdir odamda oturuyorum ve kulağımda sürekli bir rüzgar sesi. Eve gelirken “Galiba şu an fırlayıp gideceğim” diye bir cümle kurdurarak beni tedirginliğe sevk eden bir rüzgar bu. Etrafta bir şeyler düşüp duruyor, takır tukur sesler geliyor bir yerlerden. Kar yağacakmış İstanbul’a, birkaç gün sürecekmiş falan, öyle diyorlar. 1987’de yağmış psikopat bir kar. Şubat mıymış neymiş aylardan. Ben daha doğmamıştım o zaman. Birkaç ay sonra doğup geleceğim evin önü kar yığınlarıyla kaplı, arabalar gözükmüyor, fotoğraflardan gördüm ben de. Okullar da bir on gün falan tatil olmuş galiba. Ortaokulda ve lisedeyken az dua etmedik, kar yağsın da okullar tatil olsun diye. Sanki kar yağdı ve okullar tatil edildi de ne oldu! Hiç de öyle fantastik işler peşinde koşmadım. Saçma sapan bir oran orantı hastalığı yüzünden tam küre şekline gelmemiş bir kartopunu bile fırlatamadım kimseye. Bir de öyle bir sakinlik vardı ki üzerimde hep, millet tahtadan ya da plastik poşetten icatlar yapıp çılgınmışcasına oradan buraya kayarken kar üzerinde, benim en fazla karın kayganlığı yüzünden ayağım kaydı ve yerlerde süründüm. Bu tarz rezilliklere rağmen yine de okula gitmeyecek olmanın verdiği sevinçle şebek gibi gülebiliyordum. Hiç aklında yokken tatil yapıyorsun işte, ne güzel değil mi! Hani öyle 23 Nisan ya da 19 Mayıs falan da tatil oluyor ama o günlerin tatil olacağını biliyorsun önceden, o yüzden çok bir şey vaad etmiyormuş gibi geliyor o günler sana tatil anlamında. Sürprizler güzeldir işte. Şimdi camın önünde oturmuş, bu yazıyı yazarken ve belki de çocukluktan kalma bir alışkanlık ve merakla ne zaman yağmaya başlayacak kar diye ara sıra kafamı kaldırıp dışarıya bakarken, arada çay içerken ve fonda şarkı çalarken bir yandan da bekliyorum bir sürpriz olur belki diye. He bir yandan da şarkıyı mırıldanıyorum sürpriz olursa, ona karşı bir de ben sürpriz yapayım diye…

There’s a storm closing in, voices crying on the wind
this serenade is growing cold, it breaks my soul to try to sing
there’s so many many thoughts but i try to go to sleep
but with you i start to feel a sort of temporary peace
as i drift in and out...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder