14 Ağustos 2011 Pazar

Melih'e Cevap Metni

Bugüne kadar hep beklemiştim bana da bir cevap hakkı doğsun diye. Hakkımda konuşan çok fazla insan olduğunu düşünmediğim için bugüne kadar cevap vermem gereken bir şeyin olmadığını düşündüm hep. Eğer olduysa ve ben cevap vermediğim için hakkım yendiyse çok üzülürüm, gerçekten.

Gecenin üçünde Melih tarafından yazılan bir notta etiketlendiğime dair bir notification geldi Facebook’ta. Etiketlediğim yazıyı okuyup tam yorum yapmışken Facebook durdurdu beni “Dur, yorum yapamazsın, yorum yapmaya çalışıyorsun ama böyle bir yazı artık yok” diyerek. Melih’in önce gerçekten bir misilleme yaptığını düşündüm, fakat Facebook’taki o uyarından sonra yaptığı misillemeden herhalde “Ne gerek var şimdi” diye düşünerek vazgeçtiğini sandım. Sabah kalktığımda ise misilleme yazısı biraz form değiştirmiş olarak karşımda duruyordu. Melih’in “Dur lan yapıyım yine de bi misilleme” diyerek bu yazıyı koyduğunu düşündüm. “Ehe ehe cevap hakkı” diye sırıttım sonra.
Aşağıda cevap metnini bulabilirsiniz, kamuoyuna arz ederim.

Melih Doğan, yazısının ilk cümlesinde “Erdem’in rutin yazılarından illallah ettim” diye bir cümle kurmakta ve beni başka bir iş yapmadan saçma sapan yazılar yazan boş bir insan olmakla itham etmektedir. Benim bunu kabul edesim gelmemiştir. (Kabul edesi gelmek?) Bu cümleyi hiç önemsemeyecektim aslında ama hayran kitleme saygısızlık yapmış olurum diye düşündüm.

İmla kurallarına dikkat etmeyeceğini belirten Melih Doğan, Türk Dil Kurumu’nu karşısına almakta ve tehlikeli sularda yüzmektedir. (Cevap hakkı bulunca tutamadım kendimi, TDK’yı da kattım işin içine)

“Yazılarımda giriş, gelişme ve sonuç bölümleri olmayacak; ana fikri de ara ki bulasın” diyip konuya bodoslama girip çıkacağını belirterek gerilla savaşı gibi bir taktik uygulayacağını açıkça belli eden Melih Doğan’a “Kalem kılıçtan keskindir oluuum” gibi bir cümleyle gelirsem nasıl bir izlenim uyandıracağımı bilemedim. Ama en azından o cümle “El için eşeğinin kuyruğunu kesme, kimi uzun der, kimi kısa” sözünden daha mantıklı bir yaklaşım koyabilir ortaya. (Özlü söz kullanarak “Bak bana inanmazsın belki ama büyüklerimiz de böyle söylemiş” gibi bir izlenim uyandırmak istedim. Gerek var mıydı buna bilmiyorum)

“Zaten normal bir hayattan bahsetmem, yazdıklarımı da tartışmayın, ruh sağlığınız bozulabilir” diyerek ortaya tehditkar bir tavır koyan Melih Doğan, yazılarıyla toplumda bir kaos ortamı yaratmak istemekte ama “Eleştirilerinizi de dikkate alırım” diyerek az önce kalbini kırdığı toplumun gönlünü almaya çalışmaktadır. Buna da toplum cevap versin, toplumun sözcüsü olma gibi bir yeteneğe sahip değilim. Melih Doğan’ın mantıklı, düzenli insanlar diye bahsettiği grup hakkında bir şey demek istemiyorum zira kimlerden bahsedildiği hakkında net bir fikrim yok. (“Mantıklı biri miyim acaba lan ben?” diye düşündüm ama üç saniye kadar)

Sayın Melih Doğan;
As i said before let the fight begin!
Hem illallah etmek ne demek, zorla mı okutuyoruz len!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder